DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, asgari ücrete ara zam yapılmasını Meclis gündemine taşıdı.
Gerekçede; Avşar, emeğin karşılığının Anayasa ile güvence altına alınmasına rağmen çalışanların yarısından fazlasının asgari ücretli olduğu ve açlık, yoksulluk ve enflasyon sarmalına girdiğini; asgari ücretin, beş aylık süreçte bile açlık sınırı karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybettiğini belirtti.
Avşar, Anayasal bir hak olan asgari yaşam standartlarının koruması, emek istismarının ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin önüne geçilmesi ve insan onuruna yakışır çalışma şartlarının oluşturulması gerektiğini ifade etti. Avşar, bu teklifle; ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirlenmesi yerine en geç altı ayda bir belirlenmesini amaçladıklarını belirtti.
Gerekçede, Anayasaya atıfta bulunan Avşar sözlerine şöyle devam etti:
"Anayasanın 55 inci maddesi; ‘Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ şeklinde emredici hükmü içermektedir.”
Asgari ücretin belirlenmesinde yaşam maliyeti, enflasyon oranları ve ekonomik koşullar gibi faktörler dikkate alındığını belirten Avşar, asgari ücretin, ücretin en alt sınırına yapılan bir kamu müdahalesi olduğunu, emek istismarını ve haksız rekabeti önlemek ve gelir dağılımında adaleti sağlamak, refahın herkes için adil ve hakkaniyetli bir şekilde paylaşılmasını ve istihdamda asgari bir geçim ücretinin belirlenmesi ve yoksulluğun üstesinden gelinmesini amaçladığını belirtti.
Avşar “Asgari ücret sistemleri, istihdam ve çalışma koşullarını belirlemek için kullanılan toplu pazarlık da dahil olmak üzere diğer sosyal ve istihdam politikalarını tamamlayacak ve güçlendirecek şekilde tanımlanmalı ve tasarlanmalıdır” dedi.
Türkiye'de kitlelerin geçim ekonomisini gösteren asgari ücret ile açlık, yoksulluk sınırı ve enflasyon verileri karşılaştırıldığında; asgari ücretin, açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının yaklaşık dörtte birine denk geldiği ve enflasyona karşı ezildiği görüldüğünü ifade eden Avşar, asgari ücretin, açıklandığı tarihten bu yana geçen beş aylık süreçte açlık sınırının karşısında yaklaşık %20 değer kaybettiğini belirtti.
Avşar, bu alım gücünün düşüşü karşısında her geçen gün daha az gıda, daha az ilaç ve daha az yaşam satın alınabildiğini; tahmini istatistiki veriler, konulan göstergeler ve enflasyon beklentilerinin gerçekleşmesi durumunda dahi yıl sonuna kadar asgari ücretin açlık sınırının yaklaşık 8 bin TL altında kalacağını belirtti.
Asgari ücret ile kitlelerin geçim göstergeleri (açlık-yoksulluk sınırı, enflasyon vb.) göz önüne alınarak toplumsal refahı arttırmaya, yaşam koşullarını iyileştirmeye ve insan onuruna yakışır bir çalışma ortamı ve şartları sağlamaya yönelik bütüncül politikalar ve eylem planları hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Avşar sözlerine şöyle devam etti:
“Bu çerçevede yılın ilk 5 ayının sonunda asgari ücretin, yaklaşık 3 bin TL açlık sınırının altında kaldığı ve bu ücret tarifesinin kapsamına çalışanların yarısının girdiği dikkate alınarak asgari ücret güncellemesi gerekmektedir.”
Avşar verdikleri kanun teklifinin amacını şu şekilde açıkladı:
“Bu teklifle, iş sözleşmesi ile çalışan ve İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirlemesi yerine en geç altı ayda bir belirlenmesi amaçlanmaktadır.”
Hibya Haber Ajansı